Süveyş Kanalı Projesi

Süveyş Kanalı Projesi, Mısır’da yer alan bir kanaldır ve Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlar. Proje, Fransız mühendis Ferdinand de Lesseps tarafından 19. yüzyılın başlarında gerçekleştirildi.

Süveyş Kanalı projesinin inşası, Mısır’ın Osmanlı Imparatorluğu yönetiminde olduğu döneme denk gelir. İlk olarak 1854’te planlanan proje, ancak 25 yıl sonra, 17 Kasım 1869 tarihinde tamamlandı. Kanalın tamamlanması, Avrupa ve Asya arasındaki ticaretin kolaylaştırılmasını sağladı ve doğu ülkelerinden Batı’ya yapılacak seyahat süresini oldukça kısalttı.

Bugün Süveyş Kanalı, dünya çapında önemli bir suyolu olarak kabul ediliyor ve gemi trafiği için hayati bir rota olarak hizmet veriyor. Kanal, yaklaşık 193 km uzunluğunda ve 24 metre derinliğindedir.

Osmanlı Devleti

Akdeniz ile Kızıldeniz arasından açılacak olan kanalla iki denizin birleştirilmesi planlandı. Böylelikle Osmanlı Devleti Hint Okyanusu’ndaki Portekiz’i üstünlüğüne son verecek ve Hindistan çevresindeki Müslümanlarla bağlantı kuracak, bozulmakta olan Akdeniz ve çevresindeki ticareti yeniden canlandıracak ve Hint Okyanus ticaretiyle ilgilenebilecekti.

1568’de Mısır beylerbeyliğine gönderilen bir fermanda Süveyş’ten Akdeniz’e bir kanal açılmasının mümkün olup olmayacağının araştırılmasını bildirmiş. Ancak, o dönemdeki teknolojiyle neredeyse imkânsız olan bu teşebbüs bir niyet olarak kalmıştır. Çünkü Osmanlı Devleti faaliyetlerinde işin maliyet hesabına büyük önem verirdi. Bu işte hem zaman alacak hem de emek alacak büyük bir kefaletti.

Bu doğrultuda Sokullu ile ilgili olumlu ve olumsuz söylentiler yapılmıştır. Osmanlı siyasetini hayalî projelerle bir tarafa çekmesi çokta iyi siyaset belirlemediği görüşünü ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte Sokullu’nun kanal projesinin gerçek dışı olduğunu ileri süren kişilerin söylemleri gerçeği yansıtmamaktadır. Projenin gerçekliğinden şüphe yoktur.

Mehmet Öz’ün bu konuya doğal sınırlar ile ilgili yaklaşımı dikkat çekidir. Süveyş ve Don-Volga kanalları ile ilgili ihtiraslı tasarılarının o günün şartları içerisinde uygulama imkanı bulamamasını devleti daha fazla genişlemenin neredeyse imkansız olduğuna delil olarak gösterir.

Benzer İçerikler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir