İpek yolu dünya tarihinde kökleri çok eskiye dayanan kadim bir yoldur. Baharat Yolu‘ndan farklı olarak uzun bir kara yoludur. Adını o dönemde dünyanın en pahalı giysisi olan ipeğin bu yolda taşınmasından almıştır. Zira İpek, o dönemde şatafat ve lüksün göstergesi ve statü ölçütüydü. Osmanlı, Bizans, Abbasi saraylarında hatta Avrupa’da bile revaçta olan bir üründü. O dönemde özellikle Çin önemli bir İpek üreticisi olarak dikkat çekmektedir. Her ne kadar adını ipekten alıyor olsa da bu yolda farklı eşyalar da taşınırdı. Porselenler o dönemde zenginlerin sofralarını süslemektedir. Öyle ki bugün Topkapı Sarayı’nda sergilenen porselenlerin büyük çoğunluğu Çin’den alınan mamullerdir. Padişahlar için yemeğe zehir katılıp katılmadığını gösteren tabaklar Çin’den getirilmiştir. Bir diğer dikkat çeken ürün de boyaların ham maddeleridir.
İpek Yolu
İpek Yolu’nun Zorlukları
Bu uzun ticaret ağı için,tabiatşartları vegüvenlik olmak üzere iki temel zorluk söz konusudur.Zorlu bir coğrafya olan Asya’da kışları oldukça sert yazlar ise çok sıcaktır. Bununla birlikte gündüz ile gece arsındaki sıcaklık farkı fazladır. Bu iklimsel farklılığın yanında coğrafi olarak kervanlar, dağlardan ve iki farklı çöl üzerinden geçmek zorundaydılar. Tüm bunların yanında değerli mallar taşındığından güvenlik de önemli bir sorun idi.Tüm bu sorunların etkisiyle yolculuk için her zaman kervanlar kullanılırdı. Kervanların başında da muhakkak rehberler bulunurdu. Bu kervanlar birbirine bağlanmış gruplar1 şeklinde genelde1.000 kişilik basit kervanlardan ziyade 10.000, 20.000 kişilik büyük kervanlar idi. Coğrafyanın zorluğundan dolayı çöllerde develer, dağlarda ise at ve katırlar kullanılırdı.
İpek Yolu Kervanları
Geniş bir coğrafi yapıda bulunan bu yol birçok devletin sınırından üzerindeydi. Kervanlar geçtikleri her sınırda vergi ödemek zorundaydı. Ödenen bu gümrük vergileri malların fiyatını da etkiliyordu. Moğollar bölgeyi ele geçirip bu coğrafyanın geneline sahip olunca geçilen sınırlar azalmış buna bağlı olarak da bu yoldan gelen ürünlerin maliyeti düşmüştür. Ayrıca bu yol devletler için önemli bir zenginlik kaynağıydı. Bu durumun etkisiyle Göktürk ve Sasaniler bu yolun hakimiyeti için savaştıklarını görmekteyiz.
İpek Yolu Güzergahı
Takriben 10.000 kilometre uzunluğunda olan İpek Yolu,Pekin’den başlayıp Doğu Akdeniz’e kadar gelmektedir.Pekinden çıkan anayol Gobi Çölü’nü geçerek Doğu Türkistan’a gelir. Buradan devam ederekMaveraünnehirgelir ve buradaikiye ayrılır. Bir kol Balkaş Gölü altından Tanrı Dağları’nı geçerek Aral Gölü üzerinden Deşt–i Kıpçak yani Kıpçak bozkırlarını geçer ve Hazar Denizi üzerinden Azak Denizi’ne ulaşır.Bundan sonra Azak Denizi ile Karadeniz’in birleştiği Kefe ticaret merkezine gelir. Diğer kol daSemerkand’dan devam eden yol Horasan’a gelir.Tahran civarından geçerek Hazar Denizi’nin altından Tebriz’e varır. Buradayol ikiye ayrılır. Güney hattı Van Gölü üzerinden Erciş ve Bitlis’i geçerek Diyarbakır’a gelir. Oradan Urfa, Halep, Antakya’ya hattını izleyerek Payas’a ulaşır. Kuzey yolu ise Tebriz’den Erzurum’a gelir. İkiye ayrılırbu yol kuzeye giderek Trabzon’dan denize açılır.Diğer kol Erzurum’dan, Erzincan’daYeşilırmak VadisiyleTokat’a gelir. Tokat buticaretten oldukça fazla fayda görmüştür.2 Tokattan devam eden yol Osmancık üzerinden ikiye ayrılır bir kol İstanbul, diğer kol Bursa’ya gelir.16. yy. başında ise Tokat’tan yeni bir yol Ankara’ya gelir. Oradan da İzmir’e ulaşır.İzmir 1580 yılında küçük bir kasaba ikenbatı Bu yolun etkisi ve Anadolu’nun ithalat ve ihracat kapısı olması sebebiyle 19.yüzyıla gelindiğinde 150.000 kişilik nüfusuyla Osmanlı Devleti’nin ikinci büyük şehri olmayı başardı.
İpek Yolu Güzergahı
İpek İran’da da üretilmektedir. Ayrıca son iki ailenin kaldığı Bursa’da da üretilmekteydi. Bursa’da Koza Han bu ürünün satıldığı yerlerdendi. Ayrıca Bursa’da İpek adında bir semt vardır. Günümüzde İpek Yolu yeniden canlandırılıp ABD’yi dünya ticaretinin dışında bırakma planları söz konusudur.