Gençliğe Hitabe

Atatürk, Gençliğe Hitabe’yi 20 Ekim 1927’de, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Büyük Kurultayı’nda, Nutuk adlı ünlü eserinin sonunda okumuştur. Nutuk, Millî Mücadele’nin başlangıcından Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar geçen süreci anlatır. Hitabe ise adeta bu uzun mücadelenin özeti ve geleceğe bırakılan bir vasiyet niteliğindedir.

Gençliğe Yöneliş

Atatürk, bu hitabeyi özellikle Türk gençliğine seslenerek yazmıştır. Çünkü Cumhuriyet’in korunması ve yaşatılması için gençliğin bilinçli, uyanık ve kararlı olması gerektiğini düşünmüştür. Burada gençlik, sadece yaşla ilgili bir kavram değil; dinamizmi, direnci ve milletin geleceğini temsil etmektedir.

Vazife ve Sorumluluk

Hitabede geçen “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir” ifadesi, Türk gençliğine en önemli görevin bağımsızlık ve Cumhuriyet’i korumak olduğunu vurgular. Atatürk’e göre bağımsızlık, milletin varlık sebebidir; Cumhuriyet ise bu bağımsızlığın kurumsallaşmış hâlidir.

Tehlikelere Karşı Uyarılar

Atatürk, gençlere sadece görev yüklemekle kalmaz, aynı zamanda karşılaşabilecekleri tehlikelere de dikkat çeker:

  • Dış düşmanların işgali (vatanın işgal edilmesi, orduların dağıtılması)
  • İç tehditler (iktidar sahiplerinin gaflet, dalalet ve hıyaneti)
  • Milletin zor durumda kalması (fakirlik, yorgunluk, çaresizlik)

Bu uyarılar, Cumhuriyet’in her zaman tehdit altında olabileceğini ve gençliğin daima uyanık olması gerektiğini göstermektedir.

Umut ve Güven

Hitabenin sonundaki “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” ifadesi, Atatürk’ün Türk milletine ve özellikle gençlere duyduğu güvenin sembolüdür. Bu söz, milletin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi için gereken irade ve kudretin kendi özünde bulunduğunu hatırlatır.

Tarihsel Önemi

  • Milli bilinç: Gençliğe Hitabe, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu canlı tutar.
  • Cumhuriyet’in teminatı: Cumhuriyet’in korunmasının gençliğe emanet edildiği en güçlü belgedir.
  • Evrensel değer: Her dönemde, şartlar ne kadar ağır olursa olsun, özgürlük ve bağımsızlığın savunulabileceğini gösterir.
  • Eğitimde yer edinmesi: Bugün okullarda gençlere ezberletilmesi, onun bir tür anayasa kadar önemli bir metin olduğunun göstergesidir.

Sonuç

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, sadece bir metin değil; Türk milletine bırakılmış ebedi bir vasiyet ve ulusal bir and niteliğindedir. Gelecek kuşaklara bağımsızlık, Cumhuriyet ve özgürlük bilinci aşılayan bu hitabe, tarihsel olduğu kadar güncel bir öneme de sahiptir.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir