Uğruna Bir Ülkenin Dini Değiştirilen Kadın: Anne Boleyn

 

Anne Boleyn, İngiltere Kralı VIII. Henry’nin ikinci karısı, 1530’lu yıllarda İngiltere Kraliçesi olarak hüküm sürmüştür. Anne’in Henry’i büyülediği, bir insana benzemediği ve aslında bir cadı olduğuna dair söylentiler vardı. Ensest ilişki, büyücülük, zina ve krala karşı komplo kurma suçlarından dolayı infaz edilmiştir.

Anne Boleyn, Wiltshire ve Ormond dükü Thomas Boleyn’in ve Lady Elizabeth Howard’ın kızıydı. Gençliğinde bir süre Fransa’da yaşadıktan sonra 1522’de İngiltere’ye döndü. Kısa süre sonra VIII. Henry’nin sarayında Kraliçe Catherine’nin hizmetçisi olarak burada ikamet etti.

1520’lerin ortalarında, Anne Boleyn sarayın en hayran duyulan kadınlarından biri olmuştu. Aralarında Northumberland Dükü Henry Percy’nin de bulunduğu birçok erkeğin ilgisini çekiyordu. İngiltere Kralı VIII. Henry, Lord Henry Percy’nin Anne Boleyn ile evlenmek istediğini öğrenince buna karşı geldi. Aynı zamanda kralın kendisi de genç hizmetçiye aşık oldu. Anne’in hiçbir zaman kralın metresi olma gibi bir niyeti yoktu. Asıl önlenemeyen VIII. Henry’nin Anne’i mektup bombardımanına tutmasıydı. Kral kendisini “aşk oklarıyla vurulmuş” olarak ifade ediyordu.

Kralın Anne’e yazıdığı mektuplarından birinde şöyle yazıyordu: “Eğer… kendini, kalbini, ruhunu bana verirsen… benden başka herkesin düşüncelerini ve ilgisini reddedersen, seni tek metresim olarak alırım ve sadece sana hizmet ederim”.  Anne, krala cevap olarak metres olmayı kabul etmediğini söyleyen bir mektup yazdı: “Senin eşin olamam, senin zaten bir eşin var, metresin ise asla olmayacağım.”

Anne’in cevabı o zamanlar birkaç tane metresi olduğuna inanılan VIII. Henry’i şaşırtmıştı. Bir erkek çocuğu olmasını çok fazla istediği ve eşi Aragonlu Catherine erkek çocuk doğurmadığı için Henry gayrimeşru ilişkilere giriyordu. (Kraliçe Catherine, 1509’dan 1533’e kadar olan evliliği boyunca hiç hayatta kalan erkek çocuk doğuramamıştı. Toplamda 6 çocuk doğurmuş ancak hayatta kalan tek çocuğu 1516’da doğan Prenses Mary olmuştu.) Henry o kadar çaresizce Anne ile evlenmek istiyordu ki, Papa’dan Catherine ile olan evliliğini resmi olarak bitirmesini ve kendisini Anne ile evlendirmesini istemişti. Ancak Katolik inancına göre Tanrı huzurunda evlenenler boşanamazlardı. Bu yüzden Vatikan Henry ve Catherine’in evliliğini bozmadı ve Anne’i kraliçe olarak kabul etmedi. Bunun üzerine Henry, Anne Boleyn ile evlenebilmek için İngiltere’nin Roma’ya bağlılığına son verdi ve İngiltere’nin kendi kilisesi olan Anglikan Kilisesi’ni kurdu. Yani bir anlamda İngiltere, Anne Boleyn ile Vatikan’dan ve dolayısıyla Katolik Kilisesinden ayrılmıştır. Böylece Anne Boleyn, uğruna bir ülkenin dini değiştirilen kadın olarak tarihe geçmiştir.

Yaşanan 6 yıllık kargaşalardan sonra Anne ve Henry’nin gizli ilişkisi ortaya çıkmış ve 1533 yılının başlarında da Anne hamile olduğunu öğrenmişti. Anne ve Henry 15 Ocak 1533’de Canterbury Başpiskoposu Thomas Cranmer öncülüğünde gizli bir törenle evlendi. Haziran’da da yeni kraliçenin onuruna cömert bir taç giydirme töreni yapıldı. Kraliçe Anne, 7 Eylül 1533’de tek çocuğu olan Elizabeth’i doğurdu. (Anne Boleyn 1534 ve 1536’da iki kez daha hamile kaldı ancak bebeklerin ikisi de ölü doğdu.) 1534’de Başpiskopos Cranmer, Henry ve Aragonlu Catherine’in evliliğinin geçersiz olduğu hükmünü verdi.

Evliliklerinin ilk yılında VIII. Henry, Anne’in iki hizmetçisi olan Madge Shelton ve Jane Seymour ile cinsel ilişkilerini sürdürmeye devam etti. Kocasının diğer kadınlarla olan ilişkilerini bildiği halde görmezden gelen eski Kraliçe Catherine’in aksine Anne, Henry’nin diğer kadınlarla birlikte olmasına çok öfkelendi ve kıskançlığı inanılmaz derecede arttı. Catherine ile olan evliliğinde olduğu gibi Henry’nin, tahtına varis olarak bir erkek çocuk istemesi ve sürekli gayrimeşru ilişkilerde bulunmasından dolayı öfke ve kızgınlıkların etkisinde kalan evliliği hızlıca dağılmaya başladı.

Anne, Ocak 1536’da ölü bir erkek çocuk doğurduktan sonra, VIII. Henry tahtına tutunma zamanının geldiğine karar verdi. Kral, Anne’in hizmetçilerinden Jane Seymour’u gelecekteki eşi olarak almaya karar verdi ve Anne Boleyn ile olan evliliğinin iptalini istedi. Daha sonra Anne zina, ensest ve komplo gibi bazı yalan suçlamalardan dolayı Londra Kulesi’nde gözaltına alındı. Anne’in eski bir arkadaşı ve kralın baş danışmanı olan Thomas Cromwell’in, Anne’in düşüşünü planladığı düşünülüyordu.

15 Mayıs 1536’da Anne mahkemeye çıkarıldı. Mahkemede sakin, kendinden emin ve başı dik bir şekilde hakkındaki bütün suçlamaları reddetti. Dört gün sonra 19 Mayıs 1536’da Anne oybirliğiyle ölüme mahkum edildi ve Henry ile olan evliliği iptal edilerek geçersiz kılındı. Aynı gün Anne Fransız bir kılıç ustası tarafından idam edilmek üzere Londra’daki Yeşil Kule’ye götürüldü. Orada idam edileceği iskelede bir konuşma yaptı: “Dünyadan ve hepinizden ayrılıyorum ve hepinizin bana dua etmesini gönülden rica ediyorum. Tanrım bana merhamet et, ruhumu Tanrı’ya emanet ediyorum.”

Anne’in kürk mantosu üzerinden çıkarıldı, kendisi de başlığını çıkardı. Gözleri bağlı bir şekilde diz çöktü. Hızlı ve tek bir hamleyle kafası kesildi. Kafası ve bedeni belirsiz bir mezara gömüldü. Anne’in idamından birkaç gün sonra VIII.  Henry ve Jane Seymour resmi olarak evlendi. Henry’nin erkek bir taht varisi sevdası yüzünden Anne idama gönderildi ve Henry başkasıyla evlendi. Tüm bunlara rağmen Anne’in kızı meşhur “Bakire Kraliçe” I. Elizabeth, İngiltere’nin en saygın kraliçelerinden biri olarak tahta oturdu ve 45 sene boyunca görkemli bir hükümdarlık sürdürdü.

Anne Boleyn’in ölümü çağdaşlarını şoke etti. Dini reformları etkilemesinin yanı sıra en büyük mirası, İngiltere’nin en büyük ve güçlü hükümdarlarından biri olan ve İngiltere’nin kaderini değiştiren kızı I. Elizabeth’dir.

Benzer İçerikler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir