Osmanlı Geri Hizmet Teşkilatı
Osmanlı Geri Hizmet Sistemi
Osmanlı Devleti‘nin, teşkilat yapısı Avrupa’dan daha üstün, oldukça başarılı ve nizami bir duruma sahipti. Bu düzen içinde Osmanlı Geri Hizmet kurumları’nın yeri ve fonksiyonu oldukça önemlidir. Geri hizmet kurumları özellikle devletin askeri başarısının temel direği sayılmaktadır. Kale, yol, köprü yapmak, madenlerde çalışmak, top çekmek, zahire taşımak gibi angarya işleri ve askerlerin geçeceği yolları temizlemek, cephane ve zahire taşımak gibi hizmetlerde bulunurlar. Bunların hizmetleri sayesinde ordunun yükü hafifler asker sadece savaşa odaklanırdı. Reayadan bazı gruplar örfi vergilerden muaf tutularak bu angarya işlerinden sorumlu tutulurdu. Bunlar yarı asgari sınıfa dahildiler. Hizmet ettikleri sürece vergi vermezlerdi.

Yaya ve Müsellemler: Osmanlı’da ilk kurulan ordu idi. Bu ordu savaş olduğu zamanlarda toplanırdı. Savaş olmadığı zamanlarda ise kendilerine verilen topraklarda ekin biçerlerdi. Ancak bu ordu büyüyen fetih hareketleri karşısında yetersiz kaldı. Buna mukabil Yeniçeri birliği oluşturuldu. Yeniçerilerden ciddi verim alınınca, Yaya ve Müsellemler 15. yüzyılın ortasında geri hizmete alındılar. Bunlar Anadolu’da 14 sancaktan oluşuyordu. Rumeli’de de aynı yapılanmaya gidildi. Anadolu’dakiler Müslüman, Rumeli’dekiler ise Hristiyan ve Müslümanlardı. 1582 gelindiğinde ise Yaya ve Müsellemler tamamen kaldırıldı.
Su Yolcuları: Yerleşik bölgelere su getirilmesini sağlayan, sarnıçlar inşa eden, mimarbaşına bağlı meslek gurubudur. Bunlar örfi vergilerden muaflardı.
Tuzcular: Tuz üretimini sağlıyorlar. Örfi vergilerden muaflar.
Çeltikçi: Pirincin kabuğundan ayrılmamış haline çeltik denir. Bunun üretimi Osmanlı’da çok önemli ve kıymetlidir. Çünkü yemeklerde pirinç çokça kullanılırdı. Devletin çeltik ekimi konusunda teşviklerinin olduğunu, ekenlere özel bir statü vererek desteklediği biliniyor. Çeltikçiler de örfi vergilerden muaf tutulmuşlardır.
Yörükler: Yaya ve Müsellemlerin Anadolu’da yaptıkları işin Rumeli’de yapan gruptur. İskana tabi tutulan topluluklardan oluşuyorlardı. Yıldırım Bayezid zamanında oluşturulduğu biliniyor. 30 kişi bir ocak kabul ediliyor. 30 kişinden beşi eşkinci olup göreve giderdi. Diğer 25’i giden 5 kişiye 50 akçe verirdi. Örfü vergilerden muaftırlar.
Canbazan: Tam olarak ne iş yaptığı belli değildir. Özellikle ordunun ileri gelen devlet adamlarının atlarına baktıkları bilinmektedir. 10 kişisi bir ocak kabul ediliyor. Göçebelerden seçilirlerdi. Örfi vergilerden muaflardı.
Voynuklar: Bulgarlar arasından seçilir, Bulgar olarak anılır ve tamamı Hristiyandır. Osmanlı devleti bunların topraklarını ellerinden almadı. Buna karşılık sefer zamanlarında hizmetle yükümlü tutuldular. Bunlar savaş zamanlarında oluşan at yoğunluğunda hayvanları otlatmak, çayırlatmak gibi iş görürler.
Martoloslar: Avrupa’daki sınır bölgelerinden oluşturmuştur. Akınlara katılmak, sınır güvenliği ve gözcülük işlerini yapsalar da asıl görevleri habercilik ve casusluk idi. Hristiyanlardan oluşur ve hizmetleri irsidir. 15. yüzyılda Fatih zamanında teşkilatlanmıştır. 1725 yılında tamamen kaldırılmıştır. Örfi vergilerden muaflar.
Eflaklar: Karadağ ve Romanya arasındaki bölgede hizmet veriyorlar. Savaş zamanlarında çeşitli görevler almışlardır. Örfi vergilerden muaflar.

Çingeneler: Osmanlı’da Çingeneler için kıpti ve çıngana ismi kullanıyorlar. 9-12 kişisi bir ocak sayılırdı. 3-4 kişi eşkinci kalanları da yamak yazılır. Kalelerin onarılmasında, camilerin onarılması, zahire taşımasında ve kürekçilik gibi angarya işlerini yaparlardı. Rumeli’deki bütün çingeneler çingene sancağına bağlıdır. Osmanlı, çingeneleri dini bakımdan üç statüde kabul ediyor: Gayrimüslim, Müslüman, Ehli Perde: kendisine Müslüman ismi koyan ama Müslüman gibi yaşamayan (bunlardan cizyeyi indirimli almıştır.)
Derbent Sistemi: Stratejik noktalara o bölgenin halkından birkaç kişi yerleştiriyor. Bölgenin asayişi sağlanıyor. Bunlar avarız ve örfü vergilerden muaflardır.
Menzil Teşkilatı: Osmanlı Devleti’nde resmi haberleşme sistemidir. Merkezin taşra ile ilişkisi bunlarla sağlanıyordu. Ulak sisteminde ulakların atlara el koyması büyük sorun yaratıyordu. Ulak zulmü bu teşkilat sayesinde çözüldü. Bunlarda avarız ve örfi vergilerden muaftılar. 1829 gelindiğin de ise posta teşkilatı kurulmuştur.
Rumeli’de yollar sağ kol, sol kol ve orta kol olmak üç kola ayrılmaktadır. Sağ kol İstanbul-Özi arasındandır ve daha işlek bir yoldur. Bu kol İstanbul’un iaşesi için önemlidir. Orta kol İstanbul-Belgrad arasında askeri bir koldur. Sol kol İstanbul-Selanik arasındadır. Diğerlerine göre daha az işlektir.
Rumeli gibi Anadolu’da da üç kola ayrılmaktadır. Sağ kol İstanbul-Şam arasındadır. Bu kol kutsal yoldur ve işlektir. Orta kol İstanbul-Bağdat arasındadır. Bu kolda ticaret ön plandadır. Sol kol İstanbul-Erzurum arasında askeri bir koldur.
Celepkeşanlar: İstanbul’a koyun getiren gruplardır.
Cerahor: Hristiyan tebaadan alınan angarya işlerini yapan amele gurubudur. Günlük yevmiye ile çalışırlar. Örfi vergilerden muaflardır.
Madenlerde Çalışanlar: Bunlar da örfi vergilerden muaflardır.