Osmanlı Devleti’nde Bayram

Osmanlı İmparatorluğunda bayramlar bazı törenlerle kutlanırdı. 3 günlük Ramazan Bayramına Iyd-i Said-i Fıtr, 4 günlük Kurban Bayramı ise Iyd-i Ahya denirdi. Osmanlı sarayında cülus töreninden sonra en ehemmiyetli merasimler bayramlar olmuştur. Bayram tebrik merasimleri 19. yüzyıl ortalarına kadar Topkapı Sarayı’nda, 1867 yılından itibaren  ise Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmıştır.

Osmanlı’da bayramlar arife günü atılan top atışı ile başlardı. Bayramdan önce subay ve memurlara birer maaş ikramiye verilir, askerlere hediyeler dağıtılırdı. Bayramlarda şekerciler geç saatlere kadar açık kalırdı. Bayram sabahı gün ağarmadan davulcular halkı namaza uyandırırdı. Ardından toplar atılarak halk namaza çağırılırdı. Bayram namazından sonra halk kabristanlara gider. Kuran-ı Kerim okurdu.Daha sonra evlere gidilir bayramlaşılırdı.

Osmanlı'da Bayram

BAYRAM  ALAYLARI

Bayram alayları imparatorluğun ihtişam ve nizam göstergesiymiş. Fransız tarihçi Paus Lucas; At üzerinde ki hükümdar ihtişamı hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Bindiği at beklide dünyadaki en güzel attır. Yaverleri ve paşalar da bi o kadar heybetlidir. Ayrıca şehirde ve sarayda bazı eğlenceler düzenlenir, oyunlar oynanırdı. Pehlivan güreşleri,ok atma merasimleri, cambazlık, vb. çeşitli aktiviteler yapılırdı.

RESMİ  BAYRAMLAŞMALAR

Genel olarak resmi bayramlaşmalar bayram henüz gelmeden başlardı. Tanzimat’tan sonra bir mektup ya da telgraf ile bayram kutlanırdı. Bayram tebriği yapanların listesi yapılarak padişaha verilir. Padişahta hepsine tek tek cevap yazardı. Sadece Müslümanlar değil Ermeni Patriğinden Ortodoks metropolitliğine kadar çoğu gayr-i Müslim de padişaha tebrik gönderirdi.

Sarayda yapılacak tören ise Teferruat-ı Teşrifat kaleminin işiydi. Bu daire her şeyi ayarlar ve düzenlerdi. Osmanlı sarayında ki bayram töreninin nasıl olacağı FATİH KANUNNAMESİ’nde de belirlenmişti. Kanunname de belirtildiğine göre padişah bayram namazını hırka-i saadet dairesinde kılar. Daha sonra burada devlet erkanıyla bayramlaşma olurdu.

Osmanlı'da BayramKURBAN BAYRAMLARI

Osmanlı Devleti’nde kurban kesimi dışında Ramazan Bayramıyla aynı törenler yapılırdı. Padişah hırka-i saadet dairesinde namazını kılar, buraya yakın bir yerde 40 baş kurbanlığı kendisi keserdi. Daha sonra buraya kurulan tahta oturur ve bayramlaşırdı I. Abdülhamid döneminde Kurban Bayramı biraz daha farklı olurdu. En ayırıcı özellik şudur ki; kurban derilerinin toplanması konusu idi. Daha önceleri medrese talebelerine bırakılan deriler, bu dönemde Hamidiye – Hicaz demiryolu hattına destek için devlet tarafından toplanmıştır.

Günümüz de kurbanlıklar büyükbaş tercih edilirken o dönemde daha çok küçükbaş tercih edilirdi. Sebebi ise küçükbaş hayvanın daha kolay ve hızlı üremesidir. Bayramdan önce padişah bir TEMBİHNAME ile halka temizliği tembihlerdi. Halk sokak ve caddeleri süpürür tertemiz yapardı. Ayrıca kurban kesimi ile ilgili dikkat edilecek hususları da bildirirdi. Böylece günümüzde yaşanan kan görüntülerinin ortaya çıkmasına engel olunurdu.

Osmanlı devleti hayvana eziyet anlamına gelecek her türlü hareketten de kaçınırdı. Hatta bir kurbanlık yularından sertçe çekiştirmek bile suç sayılırdı. Bayram küskünlüğün bittiği gün oludğu için küsler barıştırılmaya çalışılır. Hatta cezasının üçte ikisini çekmiş mahkumlar affedilirdi. Osmanlı Devleti bayramlara çok önem verir ve ona göre kutlamaya çalışırdı. Günümüz de ise bayramları tatil olarak görüyoruz senede iki defa yapacağımız sıla-i rahimden de kaçıyoruz. O zamanlarda halk bayramlaşmaya önce komşulardan başlardı. Biz ise kapı komşumuzun adını bile bilmiyoruz. Ecdad bayramları en güzel şekilde kutlamaya çalışmış darısı başımıza inşallah.

Benzer İçerikler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir