Medrese Teşkilatı

Medreselerde müderrisin merkezde olduğu bir sistem hakimdi. Dersler aşağı medreselerde özet, yüksek medreselerde ayrıntılı olarak işlenmekteydi.  Osmanlı’da ilk medrese 1330 yılında açıldı. Davud-u Kayseri ilk müderris olmuştur. I. Murad ve Y. Bayezid zamanında yeni medreseler yapıldı. Medreseler Umumi medrese ve Hususi medrese olmak üzere ikiye ayrılır.

Haşiye-i Tecrit[1] ile eğitime başlayan talebe altmışlık medreseyi bitirince icazet alırdı. Eğitim süreleri 16. yüzyılda 8-9 yıl iken daha sonraları 2 yıla kadar düşmüştür. Bir öğrenci Sıbyan mektebi seviyesinde ise talebe, medresenin ilk aşamasında ise sufte, medreseyi bitirme aşamasında ise danişment olarak ifade edilir. Ortalama bir medresede 10-15 öğrenci bulunurdu.

Devlet medreseleri finanse etmezdi giderler vakıflar tarafından karşılanırdı. Medreselerde öğrenciye yeme içme ve barınma imkanı sağlanır. Günlük yevmiye üzerinden harçlık ödenirdi. Ayrıca bahariye ve nehariye olarak yılda iki kez kıyafet verilirdi

Medreseler umumi ve ihtisas olarak ikiye ayrılır. Umumi bittikten sonra isteğe bağlı olarak ihtisasa gidilebilirdi.

Umumi Medreseler

  • Haşiye-i Tecrit (yirmili)
  • Miftah (otuzlu)
  • Telvih (kırklı)
  • Ellili Medreseler (Dahil ve Hariç)
  • Altmışlı Medreseler (Sahn-ı Seman-Süleymaniye)

İhtisas Medreseleri

  • Darül kurra
  • Darül Hadis
  • Darüt-tıp
  • Heyet Medreseleri

Medresede okutulan dersler Kuran’ı ve hadisleri daha iyi anlamaya yöneliktir. Dersler nakli ve ilmi olarak ikiye ayrılır.

Nakli[2]

  1. Hadis
  2. Hadis Usulü
  3. Tesfir
  4. Tesfir Usulü
  5. Fıkıh
  6. Fıkıh Usulü
  7. Akaid

Akli

  • Kelam
  • Mantık
  • Belagat
  • Hendese
  • Felsefe
  • Sarf
  • Nahiv

Bir öğrencinin medreseyi bitirmesi için 15 sene harcaması gerekirdi. Fakat 16. Yüzyılın sonlarından itibaren bir yılda medrese bitirilmiş. Bunun bir sebebi de Beşik ulemalığıdır. Bu sistem nedeniyle 15 yaşında çocuklar hoca olarak atanmıştır. Bu da sistemin bozulmasına neden olmuştur. Ayrıca medrese sistemini bozan bir diğer neden ise akli derslerin 16. yüzyılın sonunda kaldırılması olmuştur.

Müderrisler

Müderris, medrese ve camilerde ders veren kişidir. Osmanlı’da ilk müderris Davud-u Kayseri’dir.

Dahil ve Hariç derslerini gören kişi icazet alıp mezun olduktan sonra atanmak için kazaskere gidip ruzname isimli bir deftere kayıt olur. İki çeşit defter vardır. Birisi Rumeli için biri Anadolu için. Hangi tarafta görev yapmak istiyorsan o deftere kaydoluyordu. Bundan sonra atanmak için beklerdi. Kanuni döneminde bu medrese öğrencilerinin derhal atanamadığı görülüyor. Ebusuud Efendi bunun önüne geçmek için en fazla 7 yıl beklenecek kuralı koymuştur. Bu bekleme süresi nedeniyle Suhte isyanları çıkarmışlardır. Bu da tam Celali isyanlarına denk gelir.

Mezunlar ilk olarak 20 akçe yevmiye ile Haşiye-i Tecrid medreselerine tayin olurdu. Bundan sonra öğrenci gibi kademeli olarak seviye atlarlar. En üst kademesi 60’lı medreselerdir. Bir müderrisin ilmiye yolculuğu son rütbeye kadar 25-30 yıl sürerdi.  Aynı yere tayinini isteyen varsa aralarında Sınav yapılırdı. Müderrislerin paralarını devlet değil vakıf verirdi. Gerekli şartları karşılarlarsa kadılık ve müftülük yapabilirlerdi.

 Muid

Medreselerde müderrislerin muid adında yardımcıları vardır. Bu muidler sınıf içinde kesin müderris olacak kişiler olarak görülürler. Muidler, hoca gittiği zaman tekrarlatan, konuyu öğrenciye anlatan, liyakatli talebelerdi. Ayrıca diğer öğrencilerde ekstra 5 akçe fazla alırlardı.

Benzer İçerikler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir