Eski Batı Tarihi Ders Notları

Fenike (Kenanlılar-Ammurular)

  • Dağların uzanış yönü limanların girintili olmasına sebebiyet vermiştir.
  • Ulaşım deniz yolu ile gerçekleştirilir.
  • Halk erken yaşta gemiciliği öğrenir.
  • Deniz ticareti oldukça gelişmiştir.
  • Akdeniz medeniyetlerine ve Ön Asya ya yakın olmasından ötürü yüksek bir kültüre sahip oldular.
  • Mısırda köle anlamına gelen Fenkhu teriminden isminin geldiği düşünülüyor fakat onlar kendilerine yaşadıkları bölgenin ismi olarak adlandırırlar yada Kenanlılar derlerdi.
  • Ticarette Trampa usulü kullanırlardı. Fenikeliler merkezi bir hükümet kurmak yerine şehir devletleri halinde oligarşik bir düzende yaşıyorlardı..
  • Her şehrin baal denilen bir tanrısı vardı. Erkek Çocukları kurban ettikleri Molok denilen bir tanrıları vardı.
  • Güclü ve medeni yerlerde esnaf sokakları , Güçlü ancak medeni olmayan yerlerde savunulması kolay bir koy yada ada da üst kurarlardı.
  • Fenikeliler limanların hinterlandın da ki toprağı zapt etmeyi düşünmezlerdi bu sayede yerli halkı kendilerine düşman etmeyip ordu besleme külfetinden kurtuluyorlardı.
  • Dünya milletlerinin büyük bir bölümünün kullandığı alfabenin temeli Fenike alfabesidir. 22 sessiz harften meydana gelir ve soldan sağa okunur. Gemilerde satılan malların yazma ihtiyacından doğmuştur.

 

Kenanlılar hakkında bilgileri bölgeye siyasi askeri amaçla ordular gemiler ve ticaret kervanları gönderen Sümer  kralları ve mısır firavunları ve  Yunanlı tarihçilerden öğreniyoruz.

Puam: Çekiç tanrısı gemilerinde motif olarak işliyorlardı.

Sayda, Sur, Kartaca, Sicilya, Ugarit, Akka, Biblos, Beyrut önemli şehirleri.

 

Sayda (Sidon)

  • Mısırın desteğiyle muhalif şehirlerde ticaret yapma fırsatını yakalayıp çok parlak bir dönem yaşamıştır.
  • Kıbrıs Anadolu Ege Karadeniz ve Kafkasya ya açılmışlar.
  • Buranın zenginlikleri komşu kavimlerin burayı ele geçirme isteklerini arttırıyordu nitekim Filistinliler burayı yağmaladılar.
  • Şehri tamir etseler de hiçbir zaman eski gibi olmadı.

Sur (Tir)

 

  • Önemini yitiren sayda dan kitleler Sur a geldi ve burası önem kazanmaya başladı.
  • Aşırı zenginliklerine güvenerek Asur a karşı siyan ettiler Asur’un deniz gücünden mahrum olması sebebiyle şehir ele geçirilemedi. Ancak Babil’in desteğiyle şehir yıprandı ve gücünü kaybetti.

Kartaca

  • Sicilya karşısında Akdeniz yollarının kesiştiği mükemmel bir mevkide idi.
  • Afrika, Sicilya ve İspanyada ki Fenikelileri hakimiyeti altına alarak bir deniz imparatorluğu vücuda getirdi.
  • Kartacalı Hannibal.
  • Romalılar tarafından ortadan kaldırıldı.

 

 

Hellos / Helen

 

Egeliler

Akalılar

Dorlar

Karanlık çağ

Helen çağı

 

Linear A   ve   Linear B  yazısı.

Amfikyoni : Dini birlikler ortak savunma kurlur.

Barboros : Helenler başka dili konuşan ırklara derdi.

Basilevs : akalarda kral anlamına geliyor.

Kantonal : Bir koy ile değeri arasında sadece deniz yolu ile ulaşım olan sistem.

Partükülarzima : Bu kantonal sistemde yaşayanlar birbirinden habersiz ve her şehir kendi savunmalarını ve bağımsızlıklarını düşünür.

 

  • Miken ve Girit kültürü Helen( Avrupa) kültürünün temelini atmıştır.
  • Teselyada ki kazılar Megaron evler bulunmuştur.
  • Polislerde halkın eşit haklara sahip olması ve devlet işlerinde söz sahibi olmaları ilkel bir cumhuriyet örneğidir.

 

Mikeani kralı agamemnon  kardeşi Menelaus un Karısı Helena nın Troya penrsi paris ile kaçmasının adından Troyo ya büyük bir sefer düzenlendi. 10 yıl kuşatmada kalan kale zabt edildi bu olay İlyada destanına konu olmuştur. Bu Fetihin asıl sebebi Akaların boğazları ele geçirip zenginleşme amacı idi çünkü kadın için savaşılmazdı.

 

  • filipin oğlu 3.Aleksandros Makedonya ve Yunanistan’daki bazı ayaklanmalı hallettikten sonra babasının tasarlamış olduğu sefere çıktı
  • İlk savaşını Biga çayı çevresinde Satraplar yönetiminde bulunan bir pers ordusuyla çarpıştı ve kazandı.
  • MÖ.333 yılında İskenderiye körfezinde Darius’un yönettiği büyük orduya karşı karşıya gelir ve Thebai kralı Epaminandos’un geliştirdiği çarpık düzen harp taktiği ile pers ordularını yener ve Darius’un yaptığı barış teklifini red ederek ilerlemeye devam eder.
  • Son olarak Gavgamela ovasında yapılan İskender kendisinden üç misli kuvveti olan pers ordusuna karşı büyük bir zafer alır . Darius savaş alanından kaçar İskender Asya’nın kralı ilan edildi ve İran’a gelerek persepolisi yaktı.
  • Aleksandros’un MÖ. 323 de ölmesiyle kısa zamanda imparatorluk dağıldı topraklarının generalleri tarafından bölünmesiyle Helenizm devri Kralları meydana geldi.

 

Helenizm : eski çağlarda Yunancayı anlama ve bu lisana hakim olma Helenizm ile ifade edilirdi. Helen dilinin hellas sınırlarını aşarak önasya ve akdeniz havzalarına yayılmasıyla burada ki aydınların dili olmuş ve bu döneme Helenizm çağı denmiştir. Aynı zamanda helen kültür unsurlarıyla  ön asya kültürler unsurlarını birbirlerine karışımından yeni ve evrensel kültür Helenizm ortaya çıkmıştır.

  1. Geniş sahalı evrensel ve büyük topraklı devletler.
  2. Dinlerin birbirine karışması.

Roma Medeniyeti

Araştırmalar İtalya’nın daha paleotik dönemde yerleşime sahne olduğunu gösterir.

Roma imparatorluğu dünya tarihinin en büyük ve en görkemli imparatorluklarından biridir. Ancak romanın roma olmasından en büyük pay roma devlet teşkilatı ve kurumlarına aittir. Etrüsklerin roma medeniyetinin doğuşunda ve gelişiminde büyük pay oynadığı bir gerçektir.

Yarım adanın batısındaki kültür daha ziyade batı Avrupa kültürü, doğusundaki kültür Yunanistan ve ege kültürü.

Terremare kültürü: Çevresinden farklı olarak evler kuru toprağa kazıklar çakılarak yapılır ve evlerin etrafında hendekler ve topraktan yapılan duvarlar bulunurdu. Ziraat ve hayvancılık yapılırdı. Ölülerini yakıp külleri çömleğin içinde gömülürdü.

İndogermen Göçleri

İndogermen göçleri Tunç devrinin sonlarında  başlamıştır. Bu gelenlere İtalikler adı verilmiştir. İtalya’ya iki dalga halinde girmişlerdir.

İlk Dalga : M.Ö  1200’lü yıllarda Kuzey İtalya’dan gelirler burada uzun süre Terramare insanlarıyla kaldıktan sonra onlarla birlikte güneye inerek Roma ve Latium’a  yerleşmişlerdir. Ölülerini yakarak gömdükleri için bunlara yakan italikler denilmiştir.

İkinci Dalga : M.Ö 10. Yüzyılda italya’nın kuzeyinden girip orta İtalya’ya gelmişlerdir. Bunların kültürüne Vilanova kültürü denilmiştir. Ölülerini gömdükleri için gömen italikler adını alırlar.

İtaliklerin bu şekilde ikiye ayrılması italyada görülen italik lehçelerinin ayrımına uymaktadır.

  • Latin-Falisk Grubu (yakan italikler)
  • Osk-Sabell-Umbr Grubu (gömen italikler)

Etrüskler

  • İtalya’ya MÖ. 10. ve 8. Yüzyıllar arasında gelirler.
  • Kendilerine Rasenna derler Yunanlılar Tyrrhenler,Trysenler, Romalılar Tusci, Etruci derlerdi.
  • Merkezi bir devlet kuramadılar.
  • Etrüskler’de kullanılan en eski para Anadolu’dan gelmiştir.
  • Helen alfabesinden alınmış bir yazı meydana getirmişler.
  • Ahiret inancına inanırlar ve mezarlarını ona göre düzenlerler.
  • İtalya’nın organizması üzerinde tesiri büyük oldu.
  • Usta denizcilerdi.
  • Alaia deniz savaşında kartacalılarla Grekleri yenmişlerdir.
  • İtalya’ya ilk şehit kültürünü sokan Etrüskler siyasi ekonomik ve teknik sahadaki üstünlükleri sayesinde köy hayatı yaşayan italikleri kolayca hakimiyeti altına aldılarve kısa zamanda kanalizasyon, yollar, şehir kapıları, tapınaklar ve su kemerleri inşa ederek birer şehir haline getirdiler.

Etrüsklerin kökeni hakkında 3 görüş vardır:

  1. Alpler üzerinden gelmişlerdir.
  2. Zaten oturmakta olan yerli halktır.
  3. Lidya sahillerinden göç ederek deniz yolu ile gelmişlerdir.(dilleri, Gömme adetleri, savaş arabaları, maden işleme teknikleri, mezar taşları anadolu)

 

Grekler

  • Koloni olarak gelmeye başlamışlardır. Güneye italya ve Sicilya kıyılarına önemli şehirler kurmuşlar.
  • İtalya’da ilk koloni kurma hareketini ionlar yapmıştır.
  • Güney italya’da ki Grek şehirleri Büyük Yunanistan adını almışlarsa da merkezi bir devlet kuramadılar.
  • Helen kültürü İtalya’ya ilk kez Grek koloni şehirleri yoluyla girmiştir.

 

Roma

Latium bölgesinde Tiber nehri üzerinde

Jüpiter Latiaris

Yakan italiklerin göçüyle Latinus adını alırlar

Efsanevi Tradisyona göre Troya savaşından kaçan  Aeneas deniz yolu ile Latinus’a yerleşdi orada oglu Ascanius şehir kurdu ve onun ahfatlarından Amulius, Numitor ‘u etkisiz hale getirir ve kral olur numitor’un kızı Rhea Silviayı velihat erkek çocuk doğurmaması için kilisiye gönderdi burada savaş tanrısı marsdan hamile kalır Romus ve Romulus Adında iki evlat dünyaya getirir bu olaydan haberi olan Amulius bu çocukları öldürmeye teşebbüs etmeden Anneleri  Sepetin içine koyarak  bebekleri nehre bıraktı burada dişi bir kurt tarafından bulunup emzirildi ve bir çiftçi tarafından yetiştirildikten  sonra Şehre dönerek Amulius’u öldürüp şehri yönetirler. Bir süre sonra Romulus Romus’u öldürür Romulus romanın ilk kralı olur patrici ve pleb ayrımı çıkar ortaya ve Fırtınada kayıp olur.

Esas lisanı Latincedir

Roma toplumu esasa olarak italiklerin kurduğu bir cemiyetti Etrüskler siyasi ve kültürel  olarak bunları etkilemişler.

Sosyal yapı

Aile Yapısı: Roma ailesinin en önemli özelliği Babaerkil oluşu  ve babanın mutlak hakimiyeti idi. Baba evinde bir kral gibidir ömrü boyunca aile fertlerine mutlak suretler hükmeder. Roma babanın elindeki bu aile yapısından kurtulması baya zaman almıştır. Baba otoritesinin bu kadar mutlak oluşu Roma’daki  bireylere sıkı bir disiplin kazandırmıştır. Roma memurlarının devlet içindeki durumu bir babanın aile içindeki mevkiinin devlet çapında büyütülmüş şekli idi.

Gens (Clan) : birçok aileden müteşekkil bir birlik

Curia : Genslerden daha kalabalık ve Müşterek mülkleri var idi. Mahali ve siyasi gruplaşma

Tribus : Roma cemaatinin kan akrabalığına dayanan en büyük birliği. Ramnes-Tites-Luceres/ 3 Tribus, 30 Curia, 300 gens

Vatandaşlar – Mülteciler – Köleler.(vatandaşlar ikiye ayrılır Patrici ve Pleb. Plebler de ikiye ayrılır aralarında Zengin plebler ve Proleterya(işçi sınıfı) İlerleyen zamanda 2 sınıf kalcakdır Plebler ile Patriciler evelenerek Optimes sınıfını Köleler ve Mülteciler Populares

Patriciler: Tam hukuklu vatandaşlar.

Plebler : Yarım hukuklu vatandaşlar.

Devlet tarafından himaye ediliyorlar.

Ticaret ve mülkiyet hukukuna sahip idiler.

Askere alınmıyorlar.

Patriciler ile evlenmiyorlar

Siyasi haklardan mahrum idiler ne seçe biliyorlar ne de seçile biliyorlar.

Taşrada otururlar.

Patriciler harbe gidip küçülürken harbe girtmeyen Plebler büyümeye başlamışlardır. Güçlenen plebler kendilerine tanınan adaletsizliğe isyan ederler bu isyanlar Roma’nın iç tarihinde önemli bir yer teşkil edecektir.

 

Roma’da Başrahip başkomutan başyargıç vazifesini gören Krallara Rex diyorlardı.

Erguvan rengi elbise giyip asa taşırlar.

İnterrex : Geçici 5 günlük krallar.

Res Publica : (Cumhuriyet) Roma’da Aristokratlar ayaklanarak baştaki kralı kovmuş yeni bir idare kurarak idareyi bütün vatandaşlarla birlikte kral yönetecek MÖ. 510 yılında gerçekleşen bu olay tesadüfen atina’dan kovulan Tiranlardan sonra meydan gelmişdir.

Cumhuriyet kurulduktan sonra patrici ve Pleb mücadelesi devam etmiş Plebler yüksek memurluklara ve rahipliklere seçilmek particilerle evlenmek ve ticaret yapabilmek için teşkilatlanmaya kara verirler ve kendi meclislerini Concilla Plebis’i kurarlar meclis başkanına Tribunun diyorlar. Daha sonra Plebler ikinci adımı atmışlar Roma yakınlarında ki dağa gitmişler patriciler siyasi askeri ve iktisadi sebeplerden Pleblere ihtiyaç duydukları için pleblerin şartlarını kabul etmişler buna göre borçları silinmiş pleblerini gözeterek memur çıkacaklardı.

 

On iki levha kanunları

Decemvirler:  Pleblerin çabaları neticesinde  Consul yetkisine  sahip on adamdan oluşan kanun yazmakla görevli bir komisyon kuruldu sonunda on kanun levhası yazmaya muvaffak oldular. Yazılma bitmediği için ertesi yıl iki levha daha yazıldı. Bu levhalar Galler felaketinde kayıp olur.

Valerius Horatius Kanunları.

Spurius Mealius : zengin bir Plebdir. Farkirlere yiyecek dağıttığı için öldürüldü.

Spurius Cassius :Fakir halkı koruyucu ziraati teklifler yüzünden idam edildi.

Dictotor: Buhranlı zamanlarda  6 ay müddetle tayin olurlar.

Romada bulunan Consullerin yaptıkları işlere, aldıkları kararlara memuriyette bulundukları esnada itiraz edilemezdi.

Comitia Curia : Curia birliklerine dahil patrici ve pleblerden  meydana gelen meclis. Üstünlük Patricilerdeydi. Meclisde oy curcialara gore verlirdi yani her curia’nın bir oyu vardı.

Kralı seçmek-Kanunlar yapmak-Hap ve Sulha karar vermek

Benzer İçerikler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir