Artuklu Beyliği (1101-1409)

Artuklu Beyliği, 11. yüzyılın sonlarında Güneydoğu Anadolu ve Suriye bölgesindeki toprakları kapsayan Türkmen bir beyliktir. Artuklu Beyliği, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra ortaya çıktı ve bu nedenle Orta Doğu tarihinde önemli bir rol oynadı.
Kuruluşu
Artuklu Beyliği’nin kurucusu, Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın komutanı olan Artuk Bey’dir. Artuk Bey, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Harput, Elbistan ve Diyarbakır gibi şehirleri ele geçirdi ve burada bir beylik kurdu. Daha sonra, Artuk Bey’in yeğeni Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Halep’teki Abbasi Halifesi’nin himayesinde bir beyliğin lideri oldu.
Genişlemesi
Artuklu Beyliği, 12. yüzyıl boyunca genişledi ve Suriye’nin önemli şehirlerini ele geçirdi. Bu dönemde, Artuklu Beyliği, Selçuklu İmparatorluğu’ndan bağımsız bir şekilde hareket ediyordu ve Abbasi Halifeliği’nin himayesindeydi.
Artuklu Beyliği’nin en parlak dönemi, Sultan II. Mesud döneminde gerçekleşti. Bu dönemde, Artuklu Beyliği, Suriye’den Irak’a kadar genişledi ve bölgedeki diğer Türkmen beylikleriyle savaştı. II. Mesud’un ardından Artuklu Beyliği’nin gücü azalmaya başladı ve 14. yüzyılda Timur İmparatorluğu’nun saldırısı sonrasında tamamen yıkıldı.
Kültürü
Artuklu Beyliği, Selçuklu kültürünün bir devamı olarak kabul edilir. Beylik dönemi boyunca, sanat, mimari ve bilim alanlarında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu dönemde, köprüler, kaleler, camiler ve medreseler gibi birçok yapı inşa edildi. Ayrıca, Arapça, Farsça ve Türkçe gibi birçok dil kullanılıyordu ve bu nedenle bölgedeki farklı kültürler arasında etkileşim sağlandı.
Sonuç olarak, Artuklu Beyliği, Orta Doğu tarihinde önemli bir rol oynayan Türkmen bir beyliktir. Selçuklu İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra ortaya çıkan beylik, Güneydoğu Anadolu ve Suriye bölgesinde topraklar ele geçirdi ve bölgedeki diğer Türkmen beylikleriyle savaştı. Artuklu Beyliği’nin kültürü, sanat, mimari ve bilim alanlarında önemli ilerlemeler kaydetti ve bu nedenle tarihçiler tarafından takdir edilmektedir.

Artuklu Beyliği devlet teşkilatı olarak Selçuklu Devleti’ni örnek aldığını görmekteyiz. Ancak merkeziyetçi bir idare kuramadılar. Bölgede Fatimilerle, Zengilerle, Haçlılarla, Eyyubilerle, Karakoyunlu ve Akkoyunlularla mücadele içinde oldular. Marco Polo, Artukların dokumacılık alanında geliştiklerini söylemektedir. Malabadi köprüsü, Zinciriye külliyesi, Hüsemiye medresesi en önemi eserleridir.